благода́рность Turkish
0 translations
| Translation | Context | Audio |
|---|---|---|
|
şükran
common
🇪🇸 Estoy lleno de gratitud por tu ayuda.
🇹🇷 Yardımın için şükran duyuyorum.
🇪🇸 Su actitud refleja su gratitud.
🇹🇷 Onun tutumu şükranını yansıtıyor.
|
formal | |
|
minnettarlık
formal
🇪🇸 La gratitud llena su corazón de paz.
🇹🇷 Şükran, onun kalbini huzurla dolduruyor.
🇪🇸 Su expresión de gratitud fue sincera.
🇹🇷 Onun minnettarlık ifadesi içtendi.
|
literary | |
|
şükranlık duygusu
common
🇪🇸 Sana minnettarım, gerçekten.
🇹🇷 Gerçekten sana şükranlık duygusu taşıyorum.
🇪🇸 İçtenlikle şükranlarımı sunuyorum.
🇹🇷 İçtenlikle minnettarlık duyuyorum.
|
everyday use | |
|
minnettarlık hissi
formal
🇪🇸 Gratitud es una emoción poderosa.
🇹🇷 Minnettarlık güçlü bir duygudur.
🇪🇸 El estudio analiza la importancia de la gratitud.
🇹🇷 Çalışma, minnettarlığın önemini inceliyor.
|
academic |