olla Kwak'wala - Turkish
1.
2.
-
Turkishsaymak
3.
-
Turkishgiymek
4.
-
Turkishkalmak
5.
-
Turkishsıçmak, altına sıçmak
6.
-
Turkishdikkat etmek
7.
-
Turkishgökkuşağı, ebem kuşağı, peygamber kuşağı
8.
-
Turkishörnek olmak, örneklemek
9.
-
Turkishtencere
10.
-
Turkishuymak
11.
-
Turkisholuşmak, teşkil etmek
12.
-
Turkishtünemek
13.
-
Turkishsahip olmak , usually expressed with expressions: "benim ...(I)m var" - I have, "senin ...(I)n var" - you have , etc.
14.
-
Turkishkaçmak
15.
-
Turkishkaçırmak
16.
-
Turkishdüzgün davranmak, terbiyeli davranmak, görgülü davranmak, terbiyeli olmak, terbiyesini takınmak, edebini takınmak
17.
-
Turkishmücadele etmek
18.
-
Turkishyıpranmış
19.
-
Turkishkatılmak
20.
-
TurkishcheckBorçluluk, checkmüzayaka
-
Turkishborçlu olmak
21.
-
Turkishısrar etmek
22.
-
Turkishbulunmak, olmak
-
Turkisholmak, var olmak
23.
-
Turkishkulak kesilmek
24.
-
Turkishpaylaşmak
25.
-
Turkishdonmak
26.
-
Turkishoyalanmak, aylaklık etmek
-
Turkishboşta çalışmak
27.
28.
-
Turkishpardon, özür dileri (literally "I apologize"), afedersin (colloquial, informal, singular), affedersin (written, informal, singular), afedersiniz (colloquial, formal, plural), affedersiniz (written, informal, singular)
29.
-
Turkishyok artık, daha neler, hadi canı, haydi oradan, git işine
-
Turkishcheckasla, checkhiçbir şekilde
-
Turkishyok artık, daha neler, hadi canı, haydi oradan, git işine
-
Turkishcheckasla, checkhiçbir şekilde
30.
-
Turkishbulunabilir, mevcut
31.
-
Turkishemin
32.
-
Turkishsonuçlanmak
33.
-
Turkishvaroluş
34.
-
Turkishhakkında (+ genitive pronouns, but no endings on nouns)
35.
-
Turkishyünlü
36.
-
Turkishberbat olmak
37.
-
Turkishsusmak
38.
-
Turkishgelmek
39.
-
Turkishgelmek
40.
-
Turkish-meli, -malı
-
Turkish-meli, -malı
41.
-
Turkishhakkında (+ genitive pronouns, but no endings on nouns)
42.
-
Turkishhasta olmak, hastalikli, çekmek
43.
-
Turkishbelki
44.
-
Turkishkap
45.
-
Turkishkızışmak, boğasamak
46.
-
Turkishsürünmek
47.
-
Turkishbirlikte çalışmak
-
Turkishişbirliği yapmak
48.
-
Turkishardından gelmek, doğmak, izlemek, sonradan gelmek, sonucu olmak, takip etmek
49.
-
Turkishdüdüklü tencere
50.
-
Turkishpaylaşmak
English translator: Kwak'wala Turkish olla Eesti sõnaraamat Español Traductor Svenska Översättare